19 Mayıs 2009 Salı

Ben sonsuzda zerreyim, Bundandır sonsuzun içinde hayatta kalabilmek için verilen talimatları sorgusuz kabul edişim.

Yalana giden yollar vardır,
Herkesin canı yalan söylemek ister de kimisi daha kolay başarır
Herkesin içinde koca bir yalan hazinesi, kimisi açığa vurur, kimisi zekidir buna kılıf uydurur
Kimisi ise dinlemez kendini, teslim eder dinleyeceği başka kişilere geleceğini
Onlar başka yalan demesini istiyorsa söyler, istemiyorsa sessizce denilene eşlik eder.
Böyle bir şey aslında, vahşi bir yan vardır her kafatasının altında
Vahşi, ehilleşmemiş demektir, ehilleşmek için sistematik eğitim ve terbiye gerekir
Kimisi ise belki daha vahşidir ehilleşmez,
Kimisi vahşi yanını geliştirmek zorunda kalır olumlu yönde gelişmez
En tehlikelisi ise ehilleşmiş gibi yapanıdır.
İlkel benlik kişinin evinde beslediği vahşi bir timsah, anakonda veya kaplandır
Öyle ki yıllarca beslediğimiz, bebekliğinden bu yana emek verdiğiniz bir candır.
Vaktiyle kurtarma görevlisi koca bir anakondadan sahibini ayırmak için gittiğinde
Elinden bir şey gelmiyor vaziyette karşısındakinin ölümüne eşlik ettiğinde
-karşımdaki bir seri katil olsa veya hırsız belki ikna edebilirdim
Böyle bir hayvanla girdiğim mücadelede ben baştan kaybederim
Onu öldürsem bile sahibini kurtaramadıktan sonra neye yarar
Özünde vahşet olanı evcilleştirmeyi denemek, kendi kendine pimi düşecek bir bomba ile kalabalık içinde yürümek”
Ancak anlatamıyoruz insanlara ve evlerine alıyorlar demişti.
Olanları unutuyorlar ve sonra bu manzara ile karşılaşıyoruz diye şikayet etmişti
Kurtardıklarımız mı önemli kaybedilenler mi?
Ve o anakonda boğarak öldürmüştü sahibini.
Çocuğunu parçalayan alman kurdunu sahibi kaç defa öldürürse geri gelir bebeği?
Kaç alman kurdunu öldürmek hafifletir içindeki pişmanlık ve öfkeyi?
Zehirli bir örümceği severken bizi ısırsa kime hesap sorabiliriz ki?
Onu yerinden alıp başka bir yere koymuş ve yaradılışını ihmal etmişsek kim katil kim maktul belli mi?
Herkesin içinde doğuştan gelen vahşi duygular vardır.
Kimisi bunları kabul eder ehilleşmek ister,
Kimisine ehilleşmekten daha kolay gelir vahşi özüne dönmek
Bakarsın ki bir okulu basmış, gözünü kırmadan onlarca çocuğu parçalamıştır
Kimisi ben tüm gerçekleri biliyorum der
Neden birine veya bir düşünceye teslim olayım bana mantığım yeter
Ben kendimi ehilleştirebilirim
Aklım var, mantığım var, okur kendi gerçeklerimi geliştirebilirim
.....
Ah ben o kadar akıllı değilim ki!
Yahut o kadar olgun, o kadar iyi bir terbiyeci
Ne kendi üzerimde ne toplum üzerinde tasarrufta bulunamam.
O kadar sistematik değilim, hatalarıma karşı o kadar objektif olamam
Mantığım bazen benim iyiliğim için başkalarına zarar vermemi söyler
Ben öldükten sonra taş taş üstünde kalmasın, varsın dünya da yıkılsın der
Ne hafızam geçmişteki tüm yaşanmışlıkları ölçüp doğruya ulaşacak kadar gelişmiştir
Ne benliğim kendime rağmen kendime söz geçirecek kadar ileri gitmiştir
Maalesef ben beni ve evreni en ince ayrıntısına kadar tanıyacak kadar zeki değilim
Olsam bile ömrüm yetmez tüm bilinenleri tekrar keşfetmeye ki bitirene kadar bekleyeyim
Bundandır teslim oluşum.
Bundandır eşyanın tabiatına uyup var edenin mantığına güvenişim.
Ben sonsuzda zerreyim,
Bundandır sonsuzun içinde hayatta kalabilmek
ve sonsuz mutluluğa ulaşabilmek için verilen talimatları sorgusuz kabul edişim.