19 Kasım 2009 Perşembe

SIRADAN OLAN İLE SIRA DIŞI KARIŞTI TOPLUM, DÜZEN, MİZAN GELECEK ELDEN GİDİYOR

Lafı uzatmadan toplum gözünde sıradanın ne kadar değiştiğini birkaç örnek ile yazacağım. Örnekler uzatılabilir veya etkileri çeşitlendirilebilir. Maksat soru işareti oluşsun

Ev Kadınlığı İstisna, Çalışan Annelik Sıradan
Herkesler kadının çalışması gerektiğini söylüyor. Hiç çalışmamış ev kadınları çalışana özeniyor. Çalışan iş kadınları ise ev kadınlarının nasıl da aciz olduğunu söylüyor ve ev kadınlarını beğenmiyor. Bu devirde ev kadını, olup evin düzenini sağlayan kişi sıra dışı kabul ediliyor. Çalışan kadınlar çocuklarıyla ve evleriyle ilgilenmesi için bakıcı veya yardımcıya yaklaşık 1000 tl e mecburen normal olarak ödeniyor.

Mahalle Mektebine yollamak İstisna, Uzak Mahalledeki Mektebe Yollamak Normal
İnsanlar çocuklarını başka mahalledeki okullara verirken haliyle her mahalledeki okul başka mahallenin öğrencileriyle doluyor. Mesela 5 servis aracı, ve öğrencilerin bırakılma saatlerinde koca sokağı ve önündeki caddeyi tıkayan onlarca son model araba gelen öğrenciler mevcudu sadece 300 kişi olan mektebi dolduruyor. Mahallesindeki okula çocuğunu verenler iki elin ve iki ayağın parmaklarını bile geçmiyor. Artık yanındaki okula çocuğunu vermek kabahat sayılıyor. Çocuğu başka bir mahalledeki okula verip ortalama aylık 200tl servis parası gururla ödeniyor.

Normal Müfredatlı Okullar İstisna, Etütlü Okullar Normal
Çalışan çalışmayan bütün kadınlar çocuklarını mümkünse etütlü okula vermek istiyor. Çalışmayan kadınlar dışarıdan sigorta yaptırıp kendilerini çalışır gösteriyor. Bütün gün okul aile birliğinde veya okul önündeki pastanelerde vakit geçiren bu velilerden okul da her istediğini gerçekleştirebildikleri için memnun. Daha ana sınıfında çocuklar sabah 9 dan akşam 6 ya kadar ders vs görüyor. Çalışan anneler için planlanmış bu okulları sözde çalışan annelerin çocukları işgal ediyor. Bu okulların standart 200 tl yanında etkinlik vs için aylık 500 tl normal olarak ödeniyor.

Çocuğa Evde Ders Çalıştırmak İstisna, Kurslara Taşımak Normal
Devlet okullarından etüt kaldırıldığı halde velilerin ve okul idaresinin baskısıyla kurs adı altında geri getirildi. Son model arabalarıyla gelen hanımlar bütün gün okulun önündeki pastanelerde otururken çocuklarına sınıf öğretmeni fazladan iki saat daha ders anlatıyor. Sonra çocukları çok başarılı olsun diye bir de ödev veriyor. Bu velilerin bir kısmı çocuğu okuldaki kurstan alıp etüt merkezlerindeki kurslara veya daha başarılı olsunlar diye tuttukları özel hocalara taşıyor. Devletin eğitim saatini kabul etmek ve iki satır dersi sabırla yaptırmak istisna olurken, kendi gezip tozarken çocuğunu özel derslere taşımak normal. Haliyle kurs ücreti olan 60 tl yanında hocadan ek dersler saat başına 100 tl ve etüt merkezlerine ödenen yaklaşık 100 tl normal olarak bütçeye giriyor. Bu koşturmaca sırasında kendilerini yarış atı gibi görüp ne için yaşadıklarını unutan çocukların öfkelerini yenmeleri için psikologlara taşınmak normal, evinde mahallesinde çocukluğunu çocukça geçirmek istisna oldu.

Okulda Aşı Yaptırmak İstisna, Özel Hekimde Aşı Yaptırmak Normal
Normal 1. Sınıf Aşısını Okulda Yaptırmak İstisna Kabul Edilirken Aynı Aşı İçin Özel hekimde 70 tl aşı + 100 tl muayene ücreti ödemek normal.
En son domuz gribi aşısı için kağıt gönderildi. Ülkemin insanları değil domuz gribi aşısını devletin standart aşısına bile güvenmedikleri için topluca bu talebi reddetti. Domuz gribinin maliyetini bilemedim. Ama özeli çıksa bizim veliler hemen koşturup en az 150 tl harcayıp yaptıracaktır.

Maddi ve Manevi Hesaplama
Sıradan(ama görünene göre istisna) ev kadınının aylık kazancı çocuk başına 750 tl ve yardımcıyı katınca 1750 tl.

Ev kadınlığını meslek kabul edip hakkıyla yapan kadın; çocuğuyla ve eşiyle meşgul olurken, anormal olan harcamaları ortadan kaldırıp ayağı yorgana göre uzatmış olur. Böylece gereksiz tüketim azalacağından GSMH etkin şekilde kullanılabilir.

İşsizliğin (kadının çalışmaması sebebiyle açıkta kalan pek çok iş kolu evin geçiminden sorumlu olan erkeklere kalır) ve toplumdaki dengesiz gelir dağılımının (çalışan anne baba ile hiç çalışmayan anne babaya sahip olan aileler arasındaki) önüne geçilir.

Aile içi geçimsizliğin (Çalışan ve çok yorulan kadınların ve onları bir şekilde anlamayan kocaların sebep olduğu aile içi gerginlikleri) önüne geçilirken geçimsizlik yaşayan ailelerin meşgul etiği aile mahkemelerinin gereksiz yüklerini ortadan kaldırır.

Kadın ve erkeğin koşturması veya çocuğun oradan oraya sürüklenmesiyle aile düzeni ile beraber toplum düzeni bozulurken,

çocukların bozulan psikolojileri geleceğimizi tehdit ederken
aslında niçin çalıştığımızı,

paramızı nerelere harcadığımızı düşünmeliyiz.

Her şey sıradanı bırakıp istisnaları normalleştirmemiz ile gelişti.


Ben sosyolog değilim, öylesine bir gözlemciyim. Toplum sorunlarının hemen hemen hepsinin benim bakışımdan en önemli sebepleri normal aile düzeninin istisna olmaya başlamasıdır. Varsın sosyologlar ve psikologlar daha derinlemesine insin. Ben anne olarak kendi ailemden sorumluyum.

Unutmamız gerekir ki insan ailede yetişir. Ailenin direği ise yuvayı yapan dişi kuştur.
Bir kadının çocuğuyla ve eşiyle bizzat ilgilenirken (eğitimi terbiye, aile düzeni) duyacağı mutluluk ve huzurun hiçbir parasal değer ile ölçülemeyeceğini düşünüyorum.
19 kasım 2009

10 Kasım 2009 Salı

GENÇ KIZLAR TACİZ MAĞDURU

Yarışma programı var “Yaş 15”
Hani ülkemin bir aydının 15 yaşındaki genç kıza cinsel istismardan hüküm giydiği yaş. Gençlerin cinsel olarak her türlü durumlarının istismarla ifade edildiği yaş.
Ülkemizde ve tüm medeni ülkelerde evlenme yaşı 18, oy kullanma yaşı da öyle.
Sigortalı çalışma yaşı 16, iş kurma yaşı yine en az 18.
Ancak sahneye çıkıp vücuduyla, sesiyle birilerini etkileyip ünlü olma yaşı yok. Gençler Yaş 15 de sahne alıyor, şov yapıyorlar.
Eğitim ortalamasının 3,5 sınıf olduğu –yani ilköğretimin yarısı bile değil- aydınların genç kızlara cinsel istismardan suçlanıp hüküm giydiği ülkemizde gençler;
Mankenlik, oyunculuk, şarkıcılık gibi görsel sanat veya vazifelere vücutlarını da malzeme olarak kullanmaya daha 15 yaşında özendiriliyor. Çok güzel, çok başarılı, çok alımlı olmak şartlandırılıyor. Anneleri onlara rehberlik ediyor. Giyimlerine kuşamlarına, hareketlerine, edalarına nasıl daha göz alıcı olacaklarına karar veriyor. Tv de izleyenlere hoş görünmek için süper mini, içgösterir veya açık giysilerle sahneye çıkıyorlar. Henüz çocuk yaşta, gelişmemiş vücutları, sesleri ve oturmamış kişilikleriyle koca bir dünyanın içine sokuluyorlar.
Peki, ne için?
Kariyer, ün, para, erkenden geleceklerini kurtarmak için.
Ne pahasına?
Daha o yaşta bedenlerini kullanarak ilerlemek pahasına.
Böylece çok para kazanıp kazandıkları para ile hayat standartlarını geliştirip ailelerine daha iyi imkânlar sağlıyorlar.
Ya ülkemin cahil kalmış, okumuş ama ilerleme kat edememiş kişileri bunlara tacizde bulunursa ne oluyor?
Belki korkunç gelecek ama şayet tacizde bulunan çok varlıklı, çok yüksek mevkii sahibi birisiyse ve genç kıza yüksek kariyer vaat ediyorsa, onu sahnelere sunuyorsa bir şey olmuyor.
Tacizde bulunan kızı başkalarıyla paylaşmayıp kendine saklamayı düşünüyorsa fişlenip hapsi boyluyor.
Burada yazılanlar sahne sanatlarını yermek için değil, çok zorlukları olan bu alanda gençlerin mevcut zekâlarıyla ve tecrübeleriyle zarar göreceklerini hatırlatmak içindir.
Eğitimini tamamlayıp, meslek hayatına atıldığında hayatını sürdürecek olgunluğa peyderpey erişmiş kişiler istedikleri tüm meşru meslekleri yapabilir ve zorluklarına göğüs gerebilirler.
Benim içimi acıtan; henüz zorunlu eğitimi bile tamamlamamış, zorunlu yaşları aşamamış, kendini nelerden ve nasıl koruyacağını öğrenmemiş gençlerimizin daha kırılganken, zorlu bir dünyaya özendirilerek sokulmalarıdır.
Allah çocuklarımızı bize emanet ediyor.
Emaneti hakkıyla koruyabilmemizi nasip etsin. Çocuklarımızı böyle özentilerden ve mecburiyetlerden esirgesin.