9 Mart 2013 Cumartesi

Kaç kadın bakanınız var? Ya sizin kaç kadın yazarınız var?

Merhaba Şahin Bey;
Medeni dünyadaki çarpıklığın göstergesi “8Mart dünya kadınlar günü”.
Anneler günü ve babalar günü var ise bir de erkekler günü olmalı ki medeni dünyada kadın ile erkeği denk olsun. Ama ne Müslüman dünya ne de gayrimüslimler kadın ile erkeği denk değil.

Allah Kuran’da hısızlık, cinayet, zina gibi suçlarda veya cennet ve cehennemde kadın ile erkeği ayırmamış.
Zina gibi hayati bir durumda bile Allah Ayet- i Kerime’sinde erkeğin yeminine karşın kadının yeminini kabul ederek şahitliğini denk gördüğünü belirtmiş. (Anlamak isteyene) Oysa insanlar İslam’ın kadını ikinci plana ittiğini, 2 kadının şahitliğinin bir kadına denk olduğunu ve veda hutbesinde Peygamberimizin (sav) “… o zaman hafifçe dövün” dediğini konuşuyor. “Okumayın o kitapları onları erkekler yazdı” derdi Rahmetli Babaannem.

Ben Allah’ın kadın ile erkeği ayırdığına inanmıyorum. Kadını ezen hadis ve fetvaların, korkuyla veya para için belli yerlere gelenlerin (Emevilerden itibaren)yanlış yorum ve çevirilerine dayandığını düşünüyorum.
Hakiki âlimler ise uhrevi yatla ilgilenirken (laik davranıp) günümüz insanlarını günlük olaylarda yalnız bırakıyor ve bizleri dinsiz kararlar alarak yaşamaya zorluyor.

Günümüz âlimlerinin Müslüman gibi yaşayabilmemiz için çareler üretmeyip, fetvalar vermedikleri takdirde 1000 yıllık uygulanamaz kurallar sebebiyle İslam dan soğuyanların vebalini taşıyacaklarını düşünüyorum.

Size basit birkaç örnek;
Seyahat;
Kadının yalnız seyahat etmesi dinimize göre yasak. Kadınlar hacca gitmek için yalan evrak veya beyanatta bulunuyor. Düşünsenize bir sevap için bir günah. Sevgili Âlimlerimiz günümüz ulaşım ve iletişim dünyasında kadınların da artık eşlerinin kabulü ile seyahat edebileceğinin fetvasını vermeli ve kadınları hacca gitmek için yalan beyanda bulunmaktan kurtarmalı.
Evlilik müessesesi ve aile;
Günümüz dünyasına göre okuyan, meslek sahibi olan ve çalışan kadın ile eşi arasındaki sorumluluk paylaşımlarına Âlimlerimiz netlik getirmeli. İmamlar ve din hocaları kadın ve erkeğe sorumluluklarını hakkaniyetli bir şekilde öğretmeli ve aileleri uzaktan izlemeli. Sıkıntılı evliliklerde yeri geldiğinde madden yeri geldiğinde manen ailelere ekonomik destek verilmesi için yetkili makamlara başvuruda bulunmalı, kavgalarda hakem olmalı. İlla bir mor çatı olacaksa bu yeşil çatı ile Camilerimiz olmalı. İmamlarımız yuvaları kurtarmak için ne gerekiyorsa yapmaları,
Din adamları camiye kapanıp, gelen insanlara kuran öğreten namaz kıldıran insan olmak yerine evlere ulaşarak Kuran’ın içindekileri öğreterek sağlıklı ailelere vesile olan insan olmalı.
En kıymetli hayır aileyi kurtarmaktır;
Âlimler okul, cami yaptırmayı (insanlarca kıymetli görünen) özendirmek yerine ailelerin sıkıntılarını çözüp dağılmasını önlemeyi en kıymetli hayır olarak gösterilmeli. Belki de zekâtlardan buraya pay ayrılmalı.
Örtünme Müslüman gibi görünme;
Neden günümüzde sadece imamlar Müslüman gibi giyinir? İmamın arkasındaki erkekler istedikleri gibi giyinip namaz kılabiliyorken kimse Peygamberimizin ve ashabının nasıl giyindiğiyle ilgilenmiyor? “Araplarla bir olamayız oranın fiziki şartları farklı” diyenler “kadın evde yalnız başına namaz kılarken bile pijama giyemez” yok efendim “ayağında ince çorap olamaz” diyebiliyor. Erkekler için Türkiye şartları geçerli iken kadınlar Arap koşullarında çıkıyor Allah’ın huzuruna.” Örtü toplum için mi Allah için mi gerekli?”Âlimler örtüyü tartışmalı.
Günümüzde örtünün ne kadarı kadına ne kadarı erkeğe nasıl farz? Ne kadarı ile namaz olur veya çalışılır? Kadın pantolon giydiğinde erkek kıyafeti diye onu lanetleyenler Peygamberimizin hayatında elbisesi olmadan ve başı açık vaziyette dışarı çıkmadığını neden konuşmaz? Pantolonun daha 1000 yılını doldurmamış bir kıyafet olmadığını ve eski Müslümanların kadınlar gibi ferace ile dolaştığını neden konuşmaz?

Elhamdülillah Müslümansız diyenler kadına verilecek mehirden, çocuğa bakıcı veya sütanne sağlanmasından bahsetmeyi ayıp sayarken, erkeğin kadının parası ile evi geçindirmesini kadının aileye desteği hatta -özellikle çalışan kadın alarak- görevi olarak sayarken neden İslam’ın kadına verdiği sosyal hakları konuşmaz.
Erkeklerin en yüksek mertebe olan şehitlik için koşması yerine erkekler askerden kaçmanın yollarını ararken teröristleri durdurmak işi bile annelere havale edenler neden erkeğin toplumdaki sorumluluklarından bahsetmez.
Neden Hakiki İslam âlimleri kadınların ve ailenin sorunlarına yakınlaşıp çağa göre fetvalar vermek için birbirleriyle uzlaşmak yerine kendilerini rahipler gibi ibadete adar da ahretlerinin peşinde koşarlar?
Bu böyle uzar gider, biz bize en basite dönersek sizin gazetenizde kaç kadın yazar çalışıyor? Kaç kadın yazarı desteklediniz veya kaç kadın iş arkadaşınızla kadın hakları için mücadele ettiniz?
Cemaat okullarında kaç tane kadın yönetici var? Okullarda veya dershanelerde kadınlar kaç saat çalıştırılıyor, çocuklarına ne kadar vakit ayırabiliyorlar?
Diyanette kaç kadın imam kaç müftü kaç aile danışmanı var?
Çalışan kadın ile çalışan anne arasındaki farkı Müslümanlar nasıl görüyor?
Kadın olarak yaşadığım baskının beni –kadınları- nasıl boğduğunu yazdığım onlarca yazı ve şiirden iki tanesi …

Sağlıcakla kalın.
Ben Bir Hiçim,
Ben bir Koyunum,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder